TÜRKİYEDE
1)türkiyede vandalizm olarak adlandirilan bir sanat türü.
2)hiphop kültürünün bi parçasi
3)çok güzel birşey her duvara lazim..
4)eski misir”da yolculuga çikanlarin geçtikleri yerlerin duvarlarina adlarini ya da resimlerini çizerek iz birakmasiyla dogan sokak sanati
5)”kollektif güzeldir.”
6)ana malzeme olarak sprey boyalarin kullanildigi, tek veya grupca yapilabilecek sekilli janjanli cafcafli duvar yazilari. bazen bu yazilarin yanina resimler de yapilarak guzellestirilebilir. graffitiyi yapan(lar) yazinin altina kendi nicklerini eklerler ki goren tanisin. bu nicklerin graffiti alemindeki adi tag”dir.
tarihi konusunda baska bi gorus de var(mis) fekat benim bildigim, amerikada bir postaci duvarlara bi kalemle kendi sicil no’’su gibin bisiler yazarmis, ordan turemis. *
turkiyede oncusu olarak s2k gosterilebilir * bunlarin basi da turbo isimli genis capli * bir insandir. iyi cizer bu sahsiyet hakkaten.
turkiyedeki taninma sekline gelince; turkiyede yasal izin verilme ihtimali cok dusuk bu islere, bu yuzden insanlar mecbur kaliyo izinsiz yapmaya, buna da vandalizm deniyo! haksizliktir ama boyledir. yalniz son duyumlarim isin iyiye gittigi, daha kolay izin alinabildigi yonunde. aslinda isin tadi kacak yapmaktir, bir kisinin polis gozlemesi, yakalanmamak icin yarida birakmak, sonra riskli oldugu icin ayni yere gidememek, onunden gecerken sinirlenmek, krize girip aglamak, vs vs…
7)yazin gece sokaklara dokulmemizin karakollara dusmemizin sebebi olucak bulus.
8)türkiye’de yapanların genelde anarşist,”la yakalaın şerefsizi” nidalarıyla kovalandığı daha da ileri gidilerek terörist muamesi gördüğü sanat.
9)italyanca kökenli bir kelime. eski roma, yunan, mısır medeniyetlerinde anıtların duvarlarına yazılan veya çizilen ve genellikle hiciv, karikatür niteliği taşıyan yazı ya da resimlere verilen bir ad. rsim çizmek, iz bırakmak, karalamak ile verilen mesaj anlamını da taşır.
10)bugünün dünyasında ise özellikle farklı etnik ve kültürel kökenli grupların yoğun olarak yaşadığı şehirlerde, yazım ve çizim aracı, tekniği, içeriği eski anıtların duvarlarındakine hiçbir şekilde benzemesede, mesaj verme amacı taşıyan, hatta politik içeriği olan estetik graffitiler de sıkça rastlanan türdendir. bunun dışında, herkesin görebileceği yerlere yazılan bireysel sloganlar, argo içerikli kelime veya cümleler de yine en sık rastlanan basit graffiti türlerindendir. kişinin adını veya takma adı kullandığı tag’ lar ise yine en yaygın graffiti çeşitlerindendir.
11)dünyada, bugün mesajdan öte daha büyük bir şeyi ifade eden graffitinin doğuşu, amerika’ da newyork’ a denk düşer. türkiye’ de, özellikle 80 öncesi, varoşların duvarlarını süsleyen siyasal içerikli düz duvar yazılarıyla, graffiti arasında direk hiçbir bağ bulunmamasına karşın, amerika’ da graffitinin oluşumunda bu düz duvar yazılarının ana kaynak oluşturduğunu söyleyebiliriz. bugün, türkiye2 nin dört bir yanında ‘nuri alço’ imzasıyla yazılan basit duvar azıları, amerika’ da graffiti doğuş şekline çok benzemektedir.
12)1970 li yılların başlarında, newyork2 un tüm sokaklarında ‘taki 183′ imzalı yazı duvarları kaplamaya başlar. newyorklular da merak uyandıran bu düz duvar yazılarını, 1971′ de ‘newyork times’, ‘kim bu taki?’ haberini manşetlere taşıyınca ‘taki’ ismi efsane gibi yayılmaya başlar. taki’ nin bir postacı olduğu ve 183 rakamının da oturduğu apartmanın numarası olduğu anlaşılır. bunun üzerine insanlar ‘taki’ gibi ünlü olmak için kendi isimlerini kalemlerle duvarlara yazmaya başlarlar. 1992 yılında newyork’ un heryerinde, metro istasyonlarında, bina duvarlarında, koridorlarda, trenlerde, kamyonlarda,duraklarda, akla gelebilecek her yerde graffitiler yer almaya başlar. gündüz, şehrin egemen sosyal ve kültürel yapısı arasında ezilen, aşağılanan gençler gece olunca içlerindeki öfkeyi kusmaya başlarlar. gecenin karanlığında, graffitilerle bombalanan yerlerin gündüz karalanmasına, silinmesine, spreylerin kullanımının yasaklanmasına, graffiticilerin göz altına alınmasına, tutuklanmasına karşın özellikle belirli çetelere mahsup olan genç siyahlar ve portorikolular aynı eylemi gecenin karanlığı çöktükten sonra tekrarlamaya devam eder.
13)oluşan bu ana dalga sırasında yapılan bu graffitilerin hiç bir politik özelliği yoktur. başlangıçta kullanılan kalemlerin yerini sprey boyalar, basit duvar yazılarının yerini de zamanla gösterişli ve her birinin kendi stilini yarattığı graffitiler alır. 1980 li yılların sonlarına doğru ise bugün bilinen anlamda graffiti sanatı ortaya çıkar.
DÜNYADA
Graffiti sanatinin iki farkli cikisi anlatiliyor..
Birincisi; (Amerika)
Graffiti 60′li yillarda iki ayri grup tarafindan kullanilan bir yöntemdi. Politik gruplar görüslerini belirtmek için, sokak çeteleri ise hükmettikleri bölgeleri belirleyip herkese duyurmak için sokak duvarlarina imzalarini birakmaya basladilar. Coolbread ve Cool Earl adinda iki genç isimlerini duyurmak ve kamuoyunda ilgi çekmek için bombing (bombalama) diye de bilinen sehrin tüm duvarlarina isimlerini yazma islemini ilk uygulayan iki kisi.
Graffitinin sehir duvarlarindan metrolara, yani underground’a inmesi TAKI-183 takma adiyla taninan Yunanli bir gencin oradan oraya haber tasirken sprey boyalarla metrolarin üzerine adini yazmasiyla baslamis. TAKI bu gencin adi yerine kullandiği bir kisaltma, 183 ise yasadiği caddenin adiymis. Çoğu metro istasyonunda rastlanan bu ad herkesin ilgisini çekmis. Benzerleri olan JULIO 204, FRANK 207 ve daha birçoğu metrolara isimlerini ilgi çekecek sekilde yazmaya baslamislar. Bu isimler çoğaldikça, rekabet ortaminin zorunluluğu olan farkli olarak öne çikma arayislari da baslamis. En ilgi çekici, en renkli yazi biçimini kullanarak adini yazma uğrasi ortaya yepyeni stiller çikarmis. Ve böylece tag adi verilen graffiti yazari imzasina semboller, ilgi çekici resimler eklenmeye baslamis. Zamanla kullanilan harflerin boyutlari büyümüs, harflerin içi desenlerle süslenmeye baslanmis, yaraticilik sinir tanimamis.
İkincisi; (Almanya)
2.dünya savaşından sonra dogu bloku belirlemek için yapilan berlin duvari, uzun süre insanlar üzerinde özellikle dogu almanya halkı için bi baskı olmuştur. 1970lerin basında protest amacıyla ghetto insanları çeşitli yazılar yazmaya başladı. Yazıların amacı sadece mevcut düzene başkaldırma idi, yani hiç bi sanat ruhu taşımıyodu. 80′lerde graffiti kültürü gelişmeye devam etti, artık insanlar sadece mesaj vermek verine görselligede onem veriolardı,berlin ve münih graffiti sanatçıları(writer) bu konuda cok uzmanlaştılar.
Şehrin her yerini kafasina göre boyayan bu anonim sanatçilar medyanin da ilgisini çekmis çekmesine ama haklarinda en fazla bir iki yazi yazilmis, geçilmis. Graffiti bir üniversite öğrencisinin ilgisini çekene kadar, underground sanatçilar tarafindan icra edilmeye devam edilmis. Hugo Martinez adli öğrenci, graffiti’deki potansiyeli fark edip, United Graffiti Artists derneğini kurmus ve graffiti örneklerini bir sergide sanatsever kitlelere sunmus